EYUP SALAHATTİN KARAKAŞ
Sağlıklı Günler
AYAK BİLEĞİ VE AYAĞIN ARTİRİTLERİ
Ayaktaki eklemlerde çeşitli nedenlerle artirit gelişebilir. Bu artiritlerin tam bir tedavisi olmamakla beraber uygulanacak bazı işlem ve yöntemlerle hastanın ağrılarının giderilmesi ve daha rahat bir hayat yaşaması sağlanabilir.
Tarif
Ayakta üç tip artirit görülür.
Osteoartirit
Romatoid Artirit
Yaralanma Sonrası Aririt
Osteoartirit
Osteoartirit, dejeneratif artririt olarak da bilinir. Halk arasında kireçlenme diye isimlendirilir. Orta yaşı geçmiş çok sayıda insanda bulunabilir. Yıllar geçtikçe kemiklerin birbirine bakan yüzlerindeki kıkırdak yıpranır ve aşınır. Sonuçta şişlik, ağrı ve hareket azlığı oluşur. Çok yavaş olarak ilerler ve belirtiler giderek şiddetlenir.
Romatoid Artirit
Romatoid artiritin osteoartiritten farkı sistemik bir hastalık oluşudur. İnflamasyon ile birlikte gider. Hastanın bağışıklık sistemi hastaya zarar verir hale gelmiştir. Hastalığın etkisi tüm vücutta görülür.
Yaralanma Sonrası Aririt
Ayak veya ayak bileğinin kırık ve çıkık gibi yaralanmaları sonucu gelişir. Osteoaririte çok benzer. Yaralanmadan bir süre sonra başlar ve ilerleyebilir.
Anatomi
Ayakta 28 kemik ve 30’dan fazla eklem vardır. Bu kemikler birbirlerine ligament (bağ) denilen dokularla bağlanır. Bu eklemlerden bir veya birkaçında artirit oluşursa ayağın dengesi bozulur ve yürüme bozulur.
Artiritin sık görüldüğü eklemler şunlardır:
Ayak bileği eklemi: Bacak kemikleri ile ayağın talus adı verilen kemiği arasındaki eklemdir.
Ayağın arka kısmındaki dört kemiğin birbirleri ile yaptığı üç eklem.
Tarak kemiklerinin ayağın orta kısmındaki kemiklerle yaptığı eklemler.
Başparmak tarak kemiğinin ayağın ucundaki küçük kemikle yaptığı eklem.
Belirtiler
Ayağın hangi eklminin tutulduğuna bağlı olarak belirti ve bulgular farklı olabilir. Sık görülen belirtiler şunlardır:
Ağrı ve hassasiyet
Sertlik ve eklem hareketlerinde kısıtlanma
Şişlik
Yukardaki durumlardan dolayı yürümede zorluk
Teşhis
Doktor teşhise gitmek için önce hastanın tıbbi hikâyesini öğrenir. Belirtilerin neler olduğunu sorar. Hastasını muayene eder ve bazı testler yapar.
Tıbbi Hikaye ve Muayene
Ne olduğunu anlamak için tıbbi hikâyenin bilinmesinin önemi vardır. Doktor, ağrının ne zaman başladığını, ne zaman artığını öğrenmek ister. Şikâyetlerin günün hangi saatlerinde daha fazla olduğu önemlidir. Ayrıca, yürümekle artıp artmadığı da teşhis için bilinmelidir.
Doktor hastasının bir yaralanma geçirip geçirmediğini de öğrenir. Eğer yaralanma geçirilmişse, onun zamanı ve nasıl bir yaralanma olduğu bilinmelidir.
Bir önemli husus da ağrını tek veya iki taraflı olup olmadığıdır. Ayrıca,
vücudun diğer
Testler
Yapılacak testlerin başında yürüme analizi gelir. Hasta yalın ayak yürütülerek değerlendirme yapılır. Eklem hareketlerinin miktarı ve kasların gücü ölçülür.
Muayeneden sonra ayağın röntgenleri çekilir. Filmlerde ayak kemiklerinin durumu ve eklem aralıkları gözden geçirilir. Film çekilirken hastanın ayağını yere basması istenebilir.
Teşhise gitmek için bilgisayarlı tomografi, MRG, ve sintigrafiden de faydalanılır.
eklemlerinde de benzer şikâyetler varsa bunun doktor tarafından bilinmesi gerekir.
Tedavi
Artiritin tipine, tutulan ekleme ve hastalığın şiddetine göre farklı tedavi yöntemleri uygulanır.
Ameliyatsız Tedavi
Artiritli hastalarda uygulanabilecek tedavi yöntemleri şunlardır:
İnflamasyon giderici ve ağrı kesici ilaçlar
Bazı tabanlıklar
Hastanın ayağına uygun olarak yapılmış özel ayakkabılar
Ayak bileği cihazları
Baston veya koltuk değneği
Fizik tedavi ve egzersiz
Kilo azaltılması
Eklem içine iğne yapılması
Cerrahi Tedavi
Tıbbi tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda ameliyat gerekebilir. Ameliyatın nasıl olacağı artiritin tipine, yerine ve eklemi ne kadar etkilediğine bağlıdır. Bazen birden fazla ameliyat gerekebilir.
Ayak bileğine ve diğer eklemlere artroskopik debridman (temizlik), dondurma ve artroplasti yapılabilir. Artroskopi ile eklemdeki tutulumun derecesi de belirlenebilir.
Ayak bileği artiritlerinde sık kullanılan bir yöntem eklemin dondurulmasıdır. Son yıllarda eklem artroplastisi (protez takılması) sık yapılır olmuştur. Eklemim dondurulmasının dezavantajı olan hareket kaybı bu ameliyat yönteminde yoktur. Hastanın ayak bileği hareketleri kaybolmaz.
Düztabanlığın olup olmadığı kolay anlaşılır. Ayak tabanı ıslatıldıktan sonra yere basıldığında yerde ayak tabanının tamamının izi çıkarsa düztabanlık vardır. Çocukların çoğunda esnek düztabanlık vardır. Çocuk büyüdükçe ayağın arkı da belirgin olmaya başlar. Kasların güçlenmesi sonucu kemiklere yapışan tendonlar bunları yukarı doğru çekerek arkın oluşmasını sağlar. Daha sonraki yıllarda bu tendonlar yaralanırsa veya hastalık sonucu hasara uğrarsa düztabanlık oluşur.
Birçok yetişkinde ark yüksekliği azalmıştır ama ağrı ve başka bir problem yoktur. Doğuştan düztabanlık varsa veya tendonların hasarına bağlı olarak oluşmuşsa ağrı olabilir. Düztabanlık sadece ayak ve bacakta değil, belde de ağrı yapabilir. Yürürken, koşarken problem yaratıyorsa doktor tarafında muayene görülmesi gerekir. Şu durumlarda doktora gidilmelidir:
Uzun süre ayakta kalınca ayakta yorgunluk başlıyorsa
Ayağın arkının bulunduğu iç tarafta ağrı ve şişlik varsa
Ağrı nedeniyle spor yapılması zorlanmışsa
Romatoid artirit varsa ( Romatoid artriritli hastaların yaklaşık yarısında düztabanlık olur)
Teşhis
Evde yapılacak su testi ile düztabanlık olup olmadığı kolaylıkla anlaşılmasına rağmen doktorun hastayı görüp değerlendirmesinde fayda vardır. Doktor hastadaki bu düztabanlığın sebebini bulmaya çalışır. Sebepler, geçirilmiş kırık, çıkık, kopmuş tendon, artirit veya nörolojik bozukluk olabilir. Doktor sebebi bulmak için bazı testler yapar.
Düztabanlığın değerlendirilmesinde ayakkabının kullanılma biçimi de değer taşır. Tabandaki düzensiz aşınmalar da düztabanlığa işaret edebilir. Muayenede kasların gücü de kontrol edilir. Muayeneden sonra röntgen filimi çekilerek kemiklerin durumu gözden geçirilir.
Tedavi
Düztabanlık bir şikayet vermiyorsa tedavi gerektirmez. Eğer ağrı veya başka bir sıkıntı yaratıyorsa öncelikle konservatif yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılır. Şu yöntemler faydalı olabilir.
Ayakkabıda bazı değişiklikler yapmak
Tabanlık gibi bazı destekleyici şeyler kullanmak
İnaflamasyon giderici ve ağrı kesici ilaçlar kullanmak
Yürüme cihazları
Eklem içine steroid enjekte etmek
İstirahat ve buz uygulanması
Fizik tedavi
Bazı durumlarda sorunun giderilmesi için ameliyat gerekebilir. Ameliyat ile kemikler istenilen duruma getirilir ve ağrı giderilir. Aşağıdaki yöntemlerden birisi hasta için uygun olabilir:
Kemikleri kaynatıp eklemi oynamaz hale getirmek
Kemikleri keserek yeni biçim kazandırmak
Kemik çıkıntılarını kesip, çıkarmak
Eklem içindeki ve tendon etrafındaki şiş dokuları temizlemek.
Tendonların yapışma yerini değiştirmek
Düztabanlık ciddi bir problemdir. Ağrı gibi şikâyetlere yol açıyorsa doktora başvurmak uygun olur.
Kan şeker düzeyi sürekli yüksek olan bir kimsede şeker hastalığı vardır. Nüfusun yaklaşık % 15’i şeker hastasıdır. Şeker hastası olanlarda diyabetik ayak denilen sorun gelişebilir. Bu durumda en sık karşılaşılan problem nörolojik bozukluğa bağlı ayaktaki duyuların kaybolmasıdır. Duyu olmayınca insan kendisini kolaylıkla yaralayabilir. Bu problem şeker hastalarının % 60-70’inde vardır.
Şeker hastalarında diyabetik ayak önemli bir risktir. Ayak sürekli kontrol altında tutulmalıdır. İhmalin sonucu ampütasyona kadar gidebilir.
Küçük yaralanmalar büyük sorunların başlangıcı olabilir. Ayaktaki ufak bir yara daha sonra çok önemli sorunlara yol açabilir. Ayakkabı seçimine, tırnak kesimine, ayaktaki çizilmelere ve kesikler çok dikkat etmek gerekir. Açılan yara iyileşmez ise iltihap büyüyebilir. Ayaktaki en ufak yara bile doktora gösterilmelidir. Hasta yarasını kendisi tedavi etmeye kalkmamalıdır.
Ayak için alınabilecek önlemler:
Ayağınızı her gün yıkayın. Yıkama suyunun sıcaklığını elinizle kontrol edin. Havlu ile yumuşakça kurulayın.
Ayağınızın cildini yumuşak ve nemli tutmak için kaliteli losyonlar kullanınız. Parmak aralarına losyon sürmeyiniz.
Tırnakları düz olarak kesin. Kenarlarını derin kesip yuvarlamayın.
Antiseptik ve diğer ilaçları ayağınıza sürmeyin. Radyatör veya elektrikli ısıtıcılardan ayağınız uzak tutun.
Kesici cisimlere çok dikkat edin.
Ayağınız ıslak tutmayın. Yumuşak ve sıkmayan çoraplar giyin. Kışın ayağınızı ılık tutun.
Sigara içmeyin ve bacak bacak üstüne atarak oturmayın. Her ikisi de ayağınızın dolaşımını bozabilir.
Yalınayak veya parmak arası terlik ile yürümeyiniz.
Ayakkabı seçimine dikkat edilmeli. Ayakkabı almak için, ayakların hafifçe şiştiği akşam saatleri tercih edilmeli. Ayakkabının ayağa uyumuna, sıkmamasına, topuğu ve ayak uçlarını vurmamasına dikkat edilmeli. Ayakkabının burnu geniş olmalı, parmakları sıkmamalı. Ayakkabı yeni alındığında en fazla 2 saat süre ile giyilmeli. Giymeden önce ayakkabıların içi kontrol edilmeli. Çok sıkı veya gevşek bağlanmamalı.
Çoraplar dikkatli seçilmeli. Temiz ve kuru olmalı. Delik olmamalı ve katlanmamalı. Yaz aylarında teri iyi emdiği için pamuklu çoraplar tercih edilmeli. Çorabın bacağa gelen kısmı çok sıkı olmamalı.
Ayakta Şekil Bozuklukları
Ayakta duyu kaybolunca şekil bozukluğu riski başlar. Bu şekil bozuklukları ayakta yaralar açılmasına neden olabilir. Açılan yaralar zamanla iltihaplanır. Böyle şekli bozulmuş ayaklara Charcot (“şarko” okunur) ayak denir. Charcot ayak çok önemli bir sağlık problemidir. Bu durumda ayağa tam oturan ve yükü tüm ayağa yayan alçılar yapılır. Her hafta alçılar değiştirilir. Yaralar iyileşince alçı tedavisine son verilir. Ayağa uygun ayakkabılar giyilmesi önerilir. Şekil bozukluğu çok fazla ise ameliyat yapılır.
Başparmağı ayağa bağlayan eklemin iç tarafında çıkıntı oluşabilir. Bu çıkıntı zamanla büyüyüp bazı sıkıntılara neden olur. Özellikle kadınlarda bu şekil bozukluğu sık görülür. Ailevi özelliği vardır. Ucu dar ve sivri ayakkabı giyenlerde daha sık oluşur. Dar ayakkabı giyenlerde bu çıkıntıdan başka nasır, çekiç parmak gibi ek problemler de görülür.
Başparmakların birbirine bakan taraflarındaki bu çıkıntılar giderek büyür. Eklem hareketleri de kısıtlanır. Çıkıntının üzerindeki cilt kızarır ve hassas hale gelir. Dar ayakkabı giyince ağrılar daha da artar. Çıkıntının üzerinde bursa denilen yastıkçık gelişir. Başparmak zamanla yanındaki ikinci parmağa doğru eğilir. Hatta bu parmağın altına girer ve ikinci parmak başparmağın üstüne çıkmış olur. Çıkıntı ve şekil bozuklukları ilerlerse yürüme çok zor hale gelir. Eklemde artirit gelişir.
Tedavi
Bu çıkıntıların tedavisi çoğu zaman ameliyatsız yapılır. Olmaması için önlem almak en iyisidir. Alınacak en önemli tedbir, uygun ayakkabı giymektir. Uygun olmayan, özelliklede ucu sivri ve dar ayakkabılardan kaçınmak gerekir. Çok yüksek topuklu ayakkabı giymek de doğru değildir. Topuk yüksekliği 6 cm’yi geçmemelidir. Eğer çıkıntı oluşmuş ise, ayakkabının tarak kısmının sıkı olmamasına dikkat edilmelidir. Bu kısmı geniş olan ayakkabı seçilirse, ayak rahat eder.
Başparmaktaki bu çıkıntı büyümeye devam ederse veya diğer yöntemlerle ağrı giderilemezse ameliyat gerekebilir. Ameliyat ile kemik çıkıntısı alınır ve üzerindeki bursa da çıkarılır. Kemiğe yeni şekil verilir. Ameliyat sonrası iyileşme dönemi biraz uzun sürebilir.
Yataktan kalktıktan sonraki ik adımlarda topuğunuzda ağrı oluyorsa çok muhtemelen ayakta topuk dikeni (plantar fasiit) vardır. Bu durum genellikle ayak tabanındaki fasianın aşırı yüklenmesinden olur. Ayak tabanındaki bu bant şeklindeki sert doku (fasia) topuk kemiğinin alt kısmına yapışır. Bu yapışma yerinin inflamasyonu ağrılı olur.
Belirtiler
Plantar fasiit, kilosu fazla olanlarda, işi gereği sürekli ayakta duranlarda daha sık görülür. Uzun yürüyüş yapanlarda ve koşanlarda da bu ağrılı durum oluşabilir. Bacak arkası kasları gergin olanlar da risk altındadır.
Çoğu zaman ağrılar hafif olarak başlar ama zamanla artar. Topuğun tam altında hissedilir. Egzersizlerden sonra artabilir. Sabah kalkınca ilk adımlarda fazla olan ağrı daha sonra azalabilir ama günün ilerleyen saatlerinde tekrar şiddetlenebilir.
Tedavi edilmezse kronik hale gelir. Ağrılar yürüme biçimini değiştireceği için diz, kalça ve bel sorunlarına da neden olur.
Tedavi
İstirahat ve İlaç
Tedavini ilk ayağı istirahat etmektir.. Vücut ağırlığı inflamasyon geçinceye kadar ayağa binmemelidir. Günde 3-4 kere 20 dakika süre ile ağrılı yere buz uygulanmasının da faydası vardır. Doktor hastasına inflamasyon giderici ilaç verebilir. Bu ilaçların da hem inflmasyon gidermesi hem de ağrıyı dindirmesi açısından faydası vardır.
Egzersiz
Aşil tendonunu ve plantar fasiayı gerici egzersizler tedavide önemli bir yer tutar. Bu egzersizler hastalığı tedavi ettiği gibi tekrarlamasını da önler.
Egzersizlerden ilkinde yalın ayak iken duvara karşı durulur ve bir ayak önde, diğeri geride iken öndeki ayağa doğru eğilinir. Bu sırada arkadaki ayağın topuğunun yerden kesilmemesi gerekir. Bu durumda 10 saniye kadar durulur. Bu hareket arka arkaya en az 20 kere tekrar edilir.
İkinci egzersizde, bacaklar birbirinden açık ve yalınayak durumunda bir masanın karşısında durulur. Masadan destek alınarak çömelinir. Bu çömelme sırasında topukların yerden kesilmemesi gerekir. Bu durumda 10 saniye kadar durulur ve sonra dik duruma geçilir. Bu hareket arka arkaya 20 kere tekrar edilir.
Rehabilitasyon
Plantar fasiiti olan hastaların yaklaşık % 90’ı tedaviye başladıktan sonra iyileşir. Bu hastaların tabanı şok emme özelliği olan ayakkabılar giymesi ve ayakkabının içine ark takviyeli tabanlık yerleştirmesi önerilir.
Tedavi uygulanmasına rağmen hastanın ağrıları geçmezse, topuğa kortizon iğnesi yapılır. Ayak alçıya alınarak 2 hafta kadar dinlendirilir ve daha sonra da gece atelleri verilerek ayak bileği 90 derece dik durumda tutulur. Seyrek olarak ameliyat da gerekebilir.
Aşil tendiniti bacağın arka kısmının topuğa yakın kısmında ağrı yapan ve sık görülen bir durumdur.
Aşil tendonu vücudun en kalın tendonudur. Bacağın arkasındaki büyük kası topuk kemiğine bağlar. Bu kas ve tendon yürürken, koşarken ve zıplarken kullanılır. Bu aktiviteler sırasında tendona çok yük biner. Sonuçta dejenerasyon ve tendinit oluşabilir.
Tarif
Aşil tendiniti tendona tekrarlayan yüklenmeler sonucu oluşur. Bacak arkası kasları sert olanlarda bu durum daha sık görülür. Bazen tendonun topuk kemiğine yapıştığı yerde kemik çıkıntısı meydana gelir bu da ağrıyı artırır.
Aşil tendininitinin sık görülen belirtileri şunlardır:
Sabahları tendon boyunca sertlik ve ağrı
Günlük aktivite ile tendon üzerinde artan ağrı
Egzersizlerden sonra artan ağrı
Tendonda kalınlaşma
Kemik çıkıntısının oluşması
Tendonda özellikle aktivite ile artan şişlik
Bu belirtilerle doktora gidilince, doktor ayağı ve bileği muayene eder. Aşağıdaki bulguların olup olmadığını araştırır:
Aşil tendonu boyunca şişlik.
Tendonda kalınlaşma
Tendonun topuk kemiğine yapıştığı yerde kemik çıkıntısı
En fazla hassas olan yeri neresidir
Ayak bileğinde sertlik olup olmadığı
Muayene bittikten sonra, doktor röntgen ve MRG gibi testleri isteyebilir. Böylece tanıyı kesinleştirmek ister.
Tedavi
Ameliyatsız Tedavi
Aşil tendinitinde uygulanacak ameliyat dışı tedavilerle ağrı büyük ihtimalle azalır ve yok olur ama bu uzun bir süre gerektirebilir. Bazen birkaç ay sürebilir. Ameliyat dışı tedavi olarak şunlar yapılabilir: İstirahat, buz uygulaması, steroid olmayan inflamasyon giderici ilaçlar, egzersiz, fizik tedavi, kortizon enjeksiyonu, uygun ayakkabı,
Ameliyat
Gergin olan tendon kas uzatılarak rahatlatılır. Tendonun hastalıklı kısımları temizlenir. Kemik çıkıntısı varsa çıkarılır. Ameliyattan sonra ameliyatsız tedavi yöntemlerinin bazıları tekrar uygulanbilir.
Toplumun büyük çoğunluğunda ayak bileği burkulması olabilir veya diğer ayak sorunları görülebilir. Bunların görülme ihtimalini iyi ve uygun ayakkabı seçerek önleyebiliriz. İyi ve uygun ayakkabı seçiminde şu husus akılda tutulmalıdır: Ayaklar, hiçbir zaman bir çift ayakkabının şekline zorla uydurulmamalıdır. Ayakkabı ayın şekline uymalıdır. Ayağa uymayan ayakkabılar ayakta çıkıntılara, nasırlara, çekiç parmak oluşumuna ve diğer ayak problemlerine neden olurlar.
Ayakkabı alırken şunlara dikkat edilir
Ayakkabı alırken her seferinde hem sağ hem de sol tek denenmelidir. Yaşlandıkça ayakkabı ölçüsü büyüyebilir.
Kadınlar topuğu 6 cm’den daha yüksek ayakkabı giymemelidir.
Denemeyi akşamüzeri, ayak hafif şiş iken yapılmalıdır.
Ayakkabının hem topuk kısmı hem de tarak kısmı ayağa uyum göstermelidir.
En uzun parmakla ayakkabının ön kısmı arasında 1 cm kadar boşluk olmalıdır.
İki ayak arasında büyüklük farkı varsa, büyük olan ayağın ölçüsüne göre ayakkabı seçilmelidir.
Yeni ayakkabılar yürüyerek denenmelidir.
Ayakkabı giyilince bütün parmaklar ayakkabının içinde bükülebilmelidir.
Uzun ve dar topuklar parmakların ayakkabının burun kısmında sıkışmasına ve üçgen biçimini almasına sebep olurlar. Bu durumda parmaklar ve ayağın ön kısmı basınç altında kalır